Derin bir nefes alın, ömrünüz uzasın

'Tanrı, insanlar uzun ömürlü olsun diye Bozcaada'yı yaratmış'... Böyle demiş Herodot. Aslına bakılırsa gidip görene kadar bu cümleyi her okuduğumda 'Hadi canım! Turizm şirketlerinin pazarlama yöntemlerinden biri bu' diye düşünürdüm: Ama çok fena yanılmışım!


Büyük şehir insanının hep aklından geçer: Şöyle sakin,motor gürültüsünün az duyulduğu, doğayla baş başa kalabileceğim bir yerde yaşasam. En azından kafamı ve ruhumu dinlendirsem.'  Böyle yerler var. Hem de öyle dağların başında değil denizin tam ortasında. Mavinin ve yeşilin inanılmaz güzellikteki tonları arasında. Adı da Bozcaada!

BOZCAADA'YA NASIL GİDİLİR


Ayazma Plajı'nın en sakin köşesi. Tepenizde helikopter böcekleri uçuyor.

Kardeşim dahil bazı insanların müptelası olduğu Bozcaada'ya sonunda benim de yolum düştü. Daha feribottan iner inmez de dedim ki kendi kendime 'Evet, işte, burada insanın ömrü gerçekten de uzar.'

Gelin şimdi fazla uzatmadan Bozcaada nerededir, Bozcaada'ya nasıl gidilir, Bozcada'da gezilecek yerler nerelermiş bir bakalım.

EGE'NİN ORTASINDA BİR CENNET



Bozcaada; Çanakkale'ye bağlı bir ilçe.  Türkiye'nin köyü olmayan tek ilçesi. Bozcaada ayn zamanda Gökçeada'dan sonra Ege denizinin en büyük ikinci adası. Durun daha bitmedi. Bozcaada aynı zamanda Türkiye'nin üçüncü büyük adası.

Gelelim Bozcaada'ya nasıl gidilir meselesine... Geyikli'den feribota biniyorsunuz ve yaklaşık yarım saat soonra işte Bozcaada!


Daha feribottan iskeleye adım atar atmaz bir sükunet sarıyor dört yanınızı. Derin bir nefes ve yola devam.

BOZCAADA'DA NE YAPILIR

Pekala Bozcaada'da ne yapılır? Herkesin ne yaptığını bilmem,  ama ben neler yaptığımı anlatabilirim. İskeleden sonra 'atla' minibüse ve ver elini çok methini duyduğum Ayazma Plajı. Tek kelimeyle muhteşem! Altın renkli kumlar üzerinde bata çıka yürüyerek mavinin belki de sadece burada görebileceğiniz tonlarıyla sizi bekleyen Ege denizine doğru yaklaşıyorsunuz. Canınız hemen kendinizi o sulara bırakmak istiyor. Ama durun!

Ayazma Plajı yazın tıklım tıklım dolu.

Şok geçirebilirsiniz. Çünkü buranın suyu gerçekten ama gerçekten çok soğuk.. Bunu aklınıza not edin. Bu muhteşem denizde yüzdükten, etrafta dört dönen helikopter böceklerini izledikten sonra acıkırsanız plajdan yukarı tırmanın. Orada çeşit çeşit lokanta sizi bekliyor. Deniz ürünleri, zeytinyağlılar, gözlemeler orada sizi bekliyor.

Bozcaada'nın Ayazma dışında başka güzel plajları da var. Habbele  bunnlardan biri.  Bana kalırsa orada da yüzmeden adadan ayrılmayın.

PARASKEVİ AŞKINDAN ÖLDÜ

Ayazma Manastırı da Bozcaada'da 'yolunuzun düşmesi gereken' yerlerden.  Manastırın bahçesinde Rum bir aile tarafından işletilen restoranda soluklanır belki de bir şeyler yersiniz. Hem de ulu çınarların gölgesinde. İşte o sırada da 'kavuşamadılar aşk oldu' cümlesi bir kez daha dudaklarınızın ucuna gelir yerleşir.


Anlatılagelen bir aşk öyküsü var çünkü.  Bir tür efsane diyelim biz. Paraskevi adında genç ve güzel bir kızla Ayyalus manastırından yakışıklı bir rahibin aşkı bu. Paraskevi'nin  babası kızının aşka düştüğünü fark eder ve bundan hiç hoşlanmaz. Kızına, Ayazma'da hapis hayatı yaşatmaya başlar. Sevgilisinin özlemiyle yanıp tutuşan Paraskevi de Göztepe'ye doğru bakıp bakıp iç çekermiş. Sonunda Paraskevi aşkından yataklara düşer ve ölür. İki aşık kavuşamazlar sözün özü. İşte aşkından ölen  Paraskevi anısına bir dilek pınarı yapılır. Rivayete göre orada edilen tüm dualar kabul olurmuş.

BÖYLE MAVİ BAŞKA BİR YERDE YOK

Akvaryum Koyu'nun mavisi insanın aklını başından alıyor.

Boozcaada'ya gidip de Akvaryum Koyu'nu görmeden dönmek olmaz.. Hani hep o sosyal medyada ya da çeşitli broşürlerde fotoğrafını gördüğünüz muhteşem koy. Kendi adıma Akvaryum Koyu'nun her fotoğrafına baktığımda görüntü üzerinde binlerce rötuş yapıldığını sanırdım. Ama görünce anladım ki durum öyle değil. O fotoğraflarda gördüğüm bütün renkler gerçek. Doğa ana tüm cömertliğiyle inanılmaz güzellikte renklerle bezemiş bu koyu. Yani sosyal medya deyişiyle 'No filter needed.'


Bozcaada denilince aklınıza gelen görüntüleri şöyle bir düşünün.  Ne var? Evet tabii. Rüzgar gülleri. Bozcaada'ya gittiğinizde o rüzgar güllerini karşınızda görüyorsunuz. İnsan öylece durup uzun uzun seyretmek istiyor nedense.

BOZCAADA'DA NE YENİLİR

Bozcaada'da ne yenilir peki? Zeytinyağlılar en başta elbette. Zaten adanın merkezinde Bozcaada Kalesi yakınlarında çeşit çeşit restoran keyifli müzikler eşliğinde sizi bekliyor.vEğer beş çayı tutkunuysanız Ada merkezindeki Çiçek Pastanesi'nde ağızda dağılan Kavala kurabiyeleri sizi bekliyor.

Şarap! Elbette şarap. Ada'daki şarap fabrikalarını gezip tadım da yapabilirsiniz. Aynı şekilde Ada'nın ünlü reçellerini de tadabilirsiniz.


Bozcada'da gün batımı her yerden daha farklı inanın. Öyle ki bunun için özel yerler bile mevcut. Yol tabelalarını izlerseniz bunlardan birinde yanınızda sevgilinizle romantik filmlere yaraşır bir atmosferde güneşi batırabilirsiniz.

Meryem Ana Kilisesi'nin kapıları ne yazık ki her zaman açık değil.

Yaşamadığım 'yabancı' bir kentin sokaklarında kaybolmak, gördüğüm her yapıya uzun uzun bakmak en sevdiğim 'etkinliklerden' biri. İşte bunun için Bozcaada eşine az rastlanır bir fırsat sunuyor. Özellikle de Rum mahallesi. O rengarenk yapıların uzandığı, sarmaşıklarla, renk renk çiçeklerle süslenmiş sokaklar, kelimenin tam anlamıyla kollarını açmış sizi bekliyor.  Tıpkı hep hayalini kurduğunuz o sevgili gibi. Atın kendinizi Bozcaada'nın sokaklarına. Önce uzun uzun seyredip her ayrıntıyı beyninizin kıvrımlarına  kaydedin.


Sonra da basın deklanşöre! Kameranızın ya da cep telefonunuzun hafızasında yer kalmayıncaya kadar fotoğraf çekin. Sonra günlük hayata, ofisteki masanızın başına döndüğünüzde kimi zaman hafızanızın derinliklerindeki arşivden kimi zaman da kamera ya da cep telefonunuzdan çıkarıp bakarsınız bu fotoğraflara. Ne de olsa Bozcaada gerçekten de ömrü uzatıyor! Fotoğrafları ya da orada biriktirdiğiniz anılar bile!

Bozcaada'nın adı önce Lefkofris oldu, Roma döneminde de Tenedos...

Nazan MENGÜ
Instagram: nmengu38
Instagram: ofisteoturangezgin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Luna park değil Rönepark

Ah Refika! Aşkından yataklara düştü bu köy!

Bir kahvaltıda keşfettiğim hazine