Bir gün şu evin kapısından geçsem!


Biliyorum, bizim ülkemizde de bir sürü güzel köy var, hepsini gidip görmek istiyor insan. Ama şimdi, şurada ofisteki masamda, bilgisayarımın başında gezinirken bir fotoğraf gördüm. Gerçek olamayacak kadar güzel bir fotoğraf hem de. Baktım neresiymiş burası diye. Efendim, uzaklarda Zalipie adında bir köy. Öyle tatlı, öyle çekici ki şimdi çantamı sırtıma atıp oraya doğru yola çıkmak istedim.


Madem ofiste oturan gezginim, madem yılda bir ya da iki kez bir yerlere gidebiliyorum, ben de ne yapıyorum... İşten arta kalan zamanlarda internette gezip dolaşıp fırsatım olduğunda nerelere gidebilirim. nereleri görebilirim diye araştırmaya girişiyorum.

Açıkçası öyle Paris, Roma gibi yerlere gidip göresim yok. Oraları küçümsediğimden değil, zaten daha önce ilk yurt dışına çıktığımda gittim, gördüm.  Bir daha da yolum düşerse elbette yine giderim. Ama benim derdim başka.

Yani böyle herkesin bildiği, turistlerin akın akın gittiği yerleri değil de "Aaaa! Dünyada böyle bir yer mi varmış" denilen yerleri görmekten yana benim tercihim. Hele bu "yerler" Orta ya da Doğu Avrupa coğrafyasındaysa, hele eski komünist ülkelerdeyse... İşte o zaman benim hayal gücünün sayacı deliler gibi dönmeye başlıyor.


İşte Polonya'nın Zalipie köyünün fotoğrafları bende aynı böyle bir etki yaptı.Çünkü burası gerçekten ilginç bir yer. Evlerin, ahırların, kümeslerin, odun depolarının, su kuyularının içi, dışı her yeri çiçek resimleriyle süslü. Kelimenin tam anlamıyla insanın içini açıyor.

Çiçekli köy Zalipie'nin hikayesi ilginç. Geçmiş günlerden birinde, köyün sakinlerinden biri mutfağındaki fırının tavanda yarattığı isten öylesine rahatsız olmuş ki hemen bir şeyler yapmaya karar vermiş. Yani şöyle hem içini açacak hem de görüntüsü güzel bir şeyler. Almış eline fırçayı ve boyaları o kapkara lekeyi çizdiği rengarenk çiçek resimleriyle kapatmış.


Onu gören başkaları da özenip onlar aynı şeyi yapmışlar. Hızlarını alamayan köylüler evlerin içiyle yetinmeyip dışını da boyamaya başlamışlar. Sonuçta köyde, dört bir yanı rengarenk çiçek desenleriyle süslenmeyen yer kalmamış. Bunlara ev sahiplerinin köpeklerinin yaşadığı kulübeler de dahil.

Durum öyle bir noktaya gelmiş ki İkinci Dünya Savaşı'ndan üç yıl sonra bu küçük, tatlı, şirin köy en iyi dış cephe boyama yarışmasına da ev sahipliği yapmaya başlamış. Aslında bu yarışmanın amacı da İkinci Dünya Savaşı sırasında çok büyük zarar gören Polonya'daki ve elbette bu köyde yaşayan insanları psikolojik çöküntüden kurtarmakmış.


İşte o tavanındaki is lekesini yok etmek isteyen köylü sayesinde Zalipie bugün dünyanın en renkli ve en çiçekli köyü unvanını taşıyor.

Bakalım Polonya'nın tam olarak neresindeymiş bu Zalipie. Bu renkli köy, Krakow kentinden 68 kilometre uzaklıkta. Yani bu şu demek oluyor. Gelecek yıl ilkbaharda Krakow gezisine gittiğimde bir günü de bu küçük, tatlı ve renkli köye ayıracağım. Umarım, umarım ve umarım orada gördüklerimi de buradan anlatacağım.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Luna park değil Rönepark

Ah Refika! Aşkından yataklara düştü bu köy!

Bir kahvaltıda keşfettiğim hazine